7 Mart 2016 Pazartesi

KAMBOÇYA’DA ve ‘BEN’SİZ KUTLADIĞIM İLK DOĞUMGÜNÜM




Doğduğum gün: Ne kutlu, ne özel bir gün. Bu hayata ilk merhaba deyişim, nefes alıp vermeye başlayışım, yaşayacaklarımdan habersiz annemle babamın dünyalarına misafir oluşum... Bundan tam 36 sene önce. Her sene kutlanan, unutulmayan ve hatta kanıksanan “iyi ki gelmişim ben bu dünyaya” seremonisi. Bugüne kadar anlamını çok da sorgulamadığım bir ritüel. Hafızamda yer eden ise: 18 yaşıma kadar hızla büyümek istediğim, 18’e bastıktan sonra akışına bıraktığım, 30’umdan sonra ise zamanı durdurmak isteyişim.  

Evet sanırım en güzel senelerini yaşıyorum ömrümün çünkü. Kendimi keşfettiğim, hayatı anlamlandırdığım, bu hayattan, kendimden, etrafımdan beklentilerimi çıplak gözle en net görebildiğim yaşlarım 30lar. Yüreğime yeni bir aşkın da düştüğü, dünyama giren benim cam parçam Özüm’le yeniden doğduğum günler artık benim için 30lar. Onu bu dünyaya emanet ettiğim gün ise asıl doğumgünüm bugünden sonra.

Farkettim ki, bugünün ne kadar anlamlı olduğunu bir çocuk dünyaya getirene kadar aslında tam olarak bilmiyormuşum. O tarihte kesilen bir pasta, üflenen mumlar, tutulan dilekler, alınan hediyeler ve sevdiklerinle geçirdiğin hoşça vakitmiş benim için doğumgünüm. 1 yaş daha almanın verdiği buruklukmuş belli bir yaştan sonra, öncesinde ise yetişkinim diyebilmek için sabırsızlıkla beklemekmiş yeni yaşı. Ama bu kadar, ne daha fazlası ne de daha eksiği.

Şimdilerde ise yaş kemale erince, yani yolun yarısını devirince takvimden ve hayatına hayatının gerçek anlamı da giriverince birden herşeyin anlamı da değişir oluvermiş. Aslında korkutmalıyken bir yaş daha almak artık beni,  ne çok da mutlu ediyor aksine. Çünkü yeni bir yaş; kendinden bir parçayı, özünü “ilmek ilmek ipek dokur gibi dokumakmış kendi aşk tezgahında”. Yeni birikimler, yeni duygular, yeni karşılaşmalar, hayata dair yeni bir bakış demekmiş aynı zamanda.

“Bu yüzden hoşgelsin bu güzel yaş. Ama öyle sıradan, öyle bildik olmasın bu sefer. Bu sefer bana armağanı salt mutluluk olsun mesela. Sevgi olsun. Karşılıksız, çıkarsız, gerçek birşeyler olsun. Çocukça olsun bu yüzden. Saflıkla dolsun. Tüm öğrenmişliklerden, karşılaştırmalardan, bilgilerden de uzak olsun. İşte hem o kadar uzak olsun, hem de bir çocuğun gözlerindeki ışık kadar içimi ısıtsın. Sarsın, sarmalasın, bana gerçek bir hediye olsun” dedim ve yolumu Kamboçya’ya çevirdim. Bu yol sanal bir yoldu ama hedefe ulaşıyordu. Orada ben olmayacaktım ama olmuş kadar mutlu olacaktım. Doğumgünüm orada benim minik arkadaşlarım tarafından kutlanacak ve bana armağan edilecekti. Peki nasıl olacaktı bu?





Tabi ki bunun için bir süper kahraman bulmak gerekecekti ve ben de buldum. Sevgili Ayn. Türkiye’den yolunu Kamboçya’ya düşüren, orada bir aşevi kurarak yoksulluklar diyarına mutluluk taşıyan bir süper kahraman. Ve ona bir tık uzaklıkta bir organizasyon. Bazen sosyal medya iyi ki var diyorum. Çok güzel işlere vesile olabiliyor şimdi olduğu gibi. Bu muazzam duyguyu yaşayabilmek için bana düşense, minik bir bağışla onların yüzlerini güldürecek bir doğumgünü organizasyonu hediye etmek. Detaylar için lütfen Aynebilim Aşevi ile irtibat kurun ve siz de bu masum yüzlerin ruhuna dokunun. Tabi onlar da sizin.






Bloğa bu yazıyı yazmak bugüne kısmetmiş. Uzun uzadıya yazabilmek için anca vakit bulabildim. Vardır bunun da bir sebebi elbet... Neyseki o günkü duygularımı kısacık da olsa not alabilmiştim o anki tazeliğiyle. Bunlar da o gün yüreğimden dökülenler işte:

“Kutladığım en güzel doğum günü bugün. Yanımda sevdiceklerim. Anneliğimin ilk yaşı. Yolun yarısının bir ertesi. Uzaktan da olsa bugünüme ortak olan onlarca gülen yüz...

Bu sene böyle olsun istedim. Doğum günü pastamı bu güzelliklerle paylaşmak. Bir çocuğun gözlerindeki gülümsemeyi armağan etmek kendime. Ve en güzel hediyeyi de almak böylece. Öyle mutluyum ki şu an. Oturduğum yerden dünyanın öbür ucuna, Kamboçya’ya, yoksulluklar diyarına uzanan bir elim var çünkü. Ve buna aracı olan bir süper kahraman! İsteğim birgün onlarla aynı sofrayı da paylaşabilmek. Ellerini tutmak, gözlerindeki ışıktan feyz almak.  Gönülden istenen şeyler birgün bir şekilde gerçekleşecektir buna inanırım hep. Ben niyetimi kalbimin en derin yerine yazdım. Beklemedeyim <3”.